Kardiyoloji, kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarını inceleyen bilim dalıdır.
Kardiyolojinin Başlıca İlgi Alanları
- Kalp ritmi bozuklukları (aritmiler)
- Kalp krizi
- Miyokardit (Kalp kasında meydana gelen olumsuzluklar),
- Perikardit (Kalp dış zarında meydana gelen bozulmalar)
- Koroner arter hastalığı
- Kalp kapağı hastalıkları
- Aort anevrizması
- Çocuklarda görülen doğumsal rahatsızlıklar
Kalp Ritmi bozuklukları ( Aritmi)
Aritmi, kalbin ritmik çalışmasındaki bozulma anlamına gelir. Aritmide kalp atışları kişinin rahatlıkla hissedeceği kadar hızlanır. Ayrıca kalp ritimleri düzensiz fakat yavaş olabilir.
Aritminin nedenleri arasında genetik etkenler, sigara kullanımı, stres, kafein alımı sayılabilir. Aritmi kalpte doğuştan olan bozukluklara bağlı olabileceği gibi sonradan gelişen hastalıklara da bağlı olabilir. Neden olan hastalıklar arasında en çok görülenler hipertansiyon, koroner arter hastalığı ve yaşlılığa bağlı olarak kalp ileti sisteminde görülen bozukluklardır.
Hastalarda en fazla görülen şikayet çarpıntı olmakla birlikte bayılma, baş dönmesi, sersemlik hali, yorgunluk ve ani ölüm de görülebilmektedir.
Ayrıca ablasyon dediğimiz yöntemle ilaç tedavisinin etkisiz kaldığı durumlarda tedavi uygulanır. Radyofrekans enerji ile yapılan ablasyon işlemi sıcak ablasyon olarak adlandırılır. Sıcak ablasyon yönteminde, hasarlı bölge radyofrekans enerji dediğimiz radyo dalgaları ile ısıtılır ve işlevini tamamen yitirir ve artimiye ya da çarpıntıya yol açan odak böylece kalıcı bir şekilde ortadan kaldırılır.
Soğuk ablasyon yöntemi ise “dondurma” olarak bilinmektedir. Soğuk ablasyonda, sıcak ablasyonun aksine, Nitrojen gazı kullanılarak hedef bölge soğutularak dondurulur. Her iki yöntemin de avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Bu nedenle aritminin türüne ve şiddetine göre tedavi planlaması yapılmalıdır.
Kalp Krizi
Kalp krizi kalp kasının bir bölümünün o bölgeye yetersiz kan akışından kalıcı hasara uğraması sonucu meydana gelir. Her 5 ani ölümün biri kalp krizinden dolayı gerçekleşmektedir.
Kalp krizi nedenleri hipertansiyon, hiperkolesterolemi, diyabet, sigara içmek ve ailede erken yaşta koroner kalp hastalığı görülmesidir. Belirtilen risk faktörlerinin çoğu fazla kiloyla ilgilidir. Dar olan bir damarın üzerinde pıhtı oluşumunu her hangi bir neden başlatabilir. Bazen ani ve bunaltıcı stres buna neden olabilir.
Kalp krizi geçirmekte olan hastaların temel şikayeti göğüs ağrısıdır. Kendi başına ya da göğüs ağrısına eşlik edecek şekilde oluşan diğer şikayetler şunlardır:
- Göğüste daralma hissi uyandırabilir. Hazımsızlık olarak da hissedilebilir. Beraberinde sıklıkla soğuk terleme ve ölüm korkusu da vardır.
- Nefes darlığı
- Öksürük
- Baş dönmesi ve sersemleme
- Bayılma
- Mide bulantısı ve kusma
- Sıkıntı.
Kalp krizi acil bir durumdur. Hastaneye yatmayı ve yoğun bakımı gerektirir.
Tedavinin amaçları kalp krizinin ilerlemesini durdurmak, kalp hasarını en az düzeyde tutmaktır.
Miyokardit (Kalp Kası İltihabı)
Çeşitli hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkan kalp kası iltihabıdır. Ağır seyreden romatizma, grip, çiçek, difteri, tifo ve kızıl gibi hastalıklarda; hastalık yapan bakteriler, kalp kası iltihaplarına da sebep olabilmektedir.
Belirtileri :
- Göğsünde ağrısı
- Nabızda düzensizlik
- Zaman zaman bayılma nöbetleri
- Bitkinlik, yorgunluk ve halsizlik
- İltihaplanmanın derecesine bağlı olarak soluk kesilmeleri
Kalp kası iltihabı tedavisinde, antibiyotik kullanımı ve dinlenme ile iyileşme sağlanabilir. Tedavide Kalp kasının iltihaplanmasına sebep olan asıl hastalık teşhis edilmeli, bu hastalık ile mücadele edilmelidir.
Perikardit (Kalp Zarı İltihabı)
Perikardit, kalp zarı iltihaplanmasıdır. Perikardit genellikle akuttur, yani aniden gelişir ve birkaç ay boyunca devam edebilir. Kalbi çevreleyen bu zarın tıpkı cildinizdeki iltihaplanmış bir kesik gibi kızardığını ve şiştiğini görebilirdiniz. Bazen kalbin çevresinde aşırı sıvı toplanmasına neden olur.
Perikarditte en sık görülen belirtileri şunlardır:
- Göğüs ağrısı
- Sırtta, boyunda veya sol omuzda ağrı
- Yatarken nefes almada zorluk
- Kuru öksürük
- Anksiyete (bunalım nöbeti) veya yorgunluk
Çoğu perikardit vakası 20-50 yaş arası erkeklerde meydana gelir. Ancak kadınlarda da görülebilmektedir.
Perikarditin birçok nedeni vardır, ancak genellikle bir virüslerin yol açtığı bir komplikasyondur. Ancak eklem romatizması gibi hastalıklar, mantar enfeksiyonları, kazalar sonrası göğüste meydana gelen yaralanmalar, böbrek yetmezlikleri, ailevi Akdeniz ateşi gibi genetik hastalıklar da perikardite neden olmaktadır.
Çoğu perikarditli hastada ilaç tedavisi yeterlidir ve genellikle cerrahiye ihtiyaç duyulmaz.Bazen perikardda sıvı toplanarak kalbin sıkışmasına neden olur. Böyle bir durumda aşırı sıvıyı boşaltmak gerekir.
Koroner Arter Hastalığı
Koroner arterler kalbin etrafını çevreleyerek kalbin beslenmesini sağlayan atardamarlardır. Yaşlılık ve diğer birçok faktör, yumuşak ve esnek olan bu damarların sertleşmesine neden olur. Bunlar zamanla damar içine doğru büyür ve plak adını alırlar. Bu plaklar nedeniyle damarlar esnekliğini kaybeder; ihtiyaç duyulan zamanlarda damarlar genişleyerek kalp kasını yeterince besleyemez.
Hatalığın nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
- Beslenme bozukluğu, aşırı yemek yeme, yağlı beslenme,
- Hareketsiz bir yaşam sürme
- Sigara kullanımı
- Şeker hastalığı
- Stres
- Genetik faktörler
- Kolesterol yüksekliği
- İlerleyen yaş
Koroner arter hastalığı başlangıçta hiç bir belirti vermeyebilir. Hastalık ilerledikçe kalbe yeterince kan gitmez ve belirtiler ortaya çıkmaya başlar. Bu belirtiler şunlardır:
- Sol kola ve çeneye yayılan göğüs ağrısı
- Bazen kolda uyuşma hissi
- Egzersiz sırasında zorlanma.
- Nefes almada güçlük çekme
- Göğüste basınç hissi ve yanma,
- Yorgunluk
Stres durumunda bu şikayetlerin arttığı gözlenir. İlerlemiş damar sertliği kalp krizlerine neden olur.
Hastanın durumu tedavi şeklini de belirler. İlaç tedavisi ya da cerrahi tedavi uygulanabilir.
Kalp Kapağı Hastalıkları
Kalp kapağı hastalıkları doğumsal nedenlere bağlı olabileceği gibi, çocuklukta geçirilen romatizmal hastalıklara, yaşlılığa bağlı kireçlenmeye, çeşitli enfeksiyonlara, kapağın dejenerasyonuna bağlı olarak da görülebiliyor.
Kalp kapağı rahatsızlıklarında en sık görülen belirtiler şunlardır:
- Çabuk yorulma
- Çarpıntı
- Nefes darlığı
- Bacaklarda şişlik
- Pıhtı atması
Kapak rahatsızlığında kapak tamiri ilk tedavi seçeneğidir. Ancak tamirin mümkün olmadığı durumlarda hastalara yapay kalp kapakları takılır.
Aort Anevrizması
Aort atardamarının balonlaşması anlamına gelir. Aort atardamarının duvar yapısında meydana gelen bozulma sonucu, atardamarın çapı normalin üstünde bir genişliğe ulaşır
Aort anevrizmasının nedenleri şu şekilde sıralanmıştır:
- Yüksek tansiyon
- Damar duvarının doğuştan zayıf olmasına
- Sigara kullanımı
- Yaş
Anevrizmalar belirtileri oluştukları bölgelere bağlı olarak farklılıklar gösterir ve sıklıkla önceden belirti vermezler. En temel belirti bulundukları bölgede ağrı oluşturmalarıdır.
Endovasküler yöntemle anevrizma onarımı da sıklıkla tercih edilen bir tedavi yöntemidir. Endovasküler tedavide, anevrizmanın olduğu aort bölgesi, kasıktan uzatılan bir kateterle ilerletilen stent aracılığıyla tamir edilir. Uygun olmayan hastalarda açık cerrahi yöntem kullanılıyor.
Çocuklarda Görülen Doğumsal Kalp Hastalıkları
Doğumsal kalp hastalıkları, doğum öncesi anne karnındaki bebeğin gelişimi sırasında ortaya çıkan anomalilerdir ve çocuklarda ortaya çıkan kalp sorunlarının büyük kısmı doğumsaldır. Bu anomaliler aşağıdaki şekilde sınıflandırılabilir:
- Kalpteki delikler
- Kalp kapakçılarında darlık veya yetersizliğe neden olan anomaliler,
- Kalbe gelen veya kalpten çıkan damarlardaki anomaliler,
- Konjestif Kalp Yetersizliği: Birçok kalp anomalisinde karşılaşılan bir durumdur. Kalp pompası yeterince kuvvetli çalışamadığından dolayı akciğerlerde ve diğer organlarda sıvı birikmeye başlar ve ödeme (şişliğe) neden olur.
- Kalp Ritm Problemleri: Bazen kalp atışı çok hızlı (taşikardi) ya da çok yavaş (bradikardi) olabilir. Kalp atış hızını normal seviyeye düşürmek için ilaç kullanmak gerekli olabilir.
Kalp anomalisi bulunan çocukların bazılarında ilaçlarla tedavi yeterli olmaktadır. İlaç tedavisinin yeterli olmadığı durumlarda katerizasyonla yapılan bir takım girişimsel tedaviler ve cerrahi tedavi uygulanır.
Kateterizasyonla yapılan girişimler tedaviler şunlardır:
- Balon Septostomi: Bazı kalp anomalilerinde kirli ve temiz kanın kalp içinde yeterli oranda karışması bebeğin yaşaması için gereklidir. Bunun için ucunda balon olan kateterle kalbe girilir ve kalbin üst odacıkları arasında delik açılır.
- Valvotomi: Dar olan bazı kalp kapakları da kateterizasyon esnasında balonla açılarak ameliyatsız tedavi edilebilir.
- Koil Embolizasyon ve Şemsiye Uygulaması: Bazı kalp delikleri ve kapanmayan damar açıklıkları kateterizasyon esnasında kapatılabilir.
- Elektrofizyoloji ve Ablasyon: Bazı ritm problemleri olan çocuklarda kalp kateterizasyonu ile bu probleme neden olan odaklar bulunup kateterizasyon esnasında “ablasyon” denilen yöntemle bu odaklar yakılarak ritm problemi tedavi edilebilir.
Kardiyolojinde Kullanılan Tanı Yöntemleri
Kardiyoloji’ de kullanılan temel tanı yöntemleri şunlardır:
- Kardiyak MR
- Ekokardiyografi ( EKO)
- Efor testi
- Holter
- EKG ( Elektrokardiyografi)
- Talyum sintigrafisi
- Koroner anjiyografi
Kardiyak MR
MR’ da x ısınları yerine radyo dalgaları ve güçlü bir manyetik alan kullanılır. Kalp zarının, kalp odacıklarının, kapaklarının, kalp adalesinin, kalpten çıkan büyük atardamarların yapısını herhangi bir ilaç veya işlem yapma gereksinimi olmadan ortaya koyan görüntüleme yöntemidir. İşlem süresi 45 dakika civarındadır.
Ekokardiyografi ( EKO)
Ekokardiyografi ses dalgaları kullanılarak gerçekleştirilen bir görüntüleme yöntemidir. Kalp kası ve kapaklarının nasıl çalıştığını gösterir. Aynı zamanda kalp genişliğinizin ne kadar olduğu konusunda da bilgi verir.
Efor Testi
Efor testi, kardiyolog ya da ilgili teknisyen tarafından uygulanan, egzersizin kalp üzerindeki etkilerini test etmek amacı taşıyan bir testtir.
Test sırasında, hasta yürüme bandında yürürken veya koşarken kalbinin elektriksel aktivitesi kaydedilir ve bilgisayarda analizi yapılır. Bu test vücudun artan oksijen ihtiyacına karşı kalbin verdiği reaksiyonu ölçer. Hedeflenen kalp hızına ulaşana kadar yada hasta devam edemeyeceğini söylediği ana kadar test devam eder.
Holter
Holter testi, tansiyon sorunu veya kalp ritim bozukluğu gibi kalp hastalıkları düşünülen kişilere tanı amaçlı uygulanan bir yöntemdir. 2 tür holter bulunur; tansiyon holter ve ritim holter.
Tansiyon holterde, kan basıncının 24 saat boyunca belli aralıklarla ölçülüp kaydedilir.
Ritim holter taşınabilir bir EKG kayıt cihazı kullanılarak yapılır. Amaç kişinin normal günlük hayatı sırasında kalp ritmini izlemektir.
EKG ( Elektrokardiyografi)
Kalbin çalışması sinüs düğümünden çıkan elektrik uyarıları ile olur. Kalpte oluşan bu elektrik akımlarının kağıda yazdırılma işlemine elektrokardiyografi (EKG).
EKG, kalbin özellikle ritmi, damar hastalıkları, kalp krizi ve kalp kasının kalınlaşmaları hakkında değerli bilgiler verir.
Talyum Sintigrafisi
Talyum sintigrafisi, talyum gibi radyoaktif maddeleri, kalp kasının tutup tutmaması esasına dayanır. Test ile alınan radyasyon dozu, normal bir akciğer röntgeni çektirmekten daha fazla değildir.
Koroner Anjiyografi
Koroner anjiyografi çoğunlukla sanıldığının aksine bir tedavi değil tanı yöntemidir. Koroner anjiyografi, kalbin koroner damarlarının özel bir kamera ile görüntülenmesine imkan veren, röntgen ışınlarıyla gerçekleştirilen bir işlemdir. Yöntemle damar darlık veya tıkanıklıklarını tespit ederek tedavinin gerektiği gibi yönlendirilmesini sağlar.
Kardiyolojinde Kullanılan Tedavi Yöntemleri
Kardiyoloji’ de kullanılan tedavi yöntemleri şunlardır:
- Geçici kalp pili
- Kalp pili
- Elektrofizyolojik çalışma
- Kateter ablasyonu
- Mitral balon ( Valvüloplasti)
- Stent
- Aort darlığının ameliyatsız tedavisi
- Kalp deliklerinin ameliyatsız tedavisi
Geçici Kalp Pili
Kalpteki uyarı merkezinin yeterli hızda uyarı oluşturamaması veya uyarının çeşitli nedenlerle kesintiye uğraması nedeniyle kalp atışları aşırı yavaşlar ve hastanın normal yaşantısını sürdürebilmesi için normal kalp atışının tekrar sağlanması gerekir. Kalp atışını normal seviyesine çekmek için de kalp pile ihtiyaç duyulur
Geçici kalp pilleri acil durumlarda veya anormal kalp ritmi altında yatan nedenin düzeleceği bekleniyorsa (örn. ilaca bağlı kalbin yavaş çalışması vb.) veya kalıcı kalp pili takılıncaya kadar kullanılır. Geçici kalp pili uygulaması kalp krizi hastalarında, taşikardisi olan hastalarda, açık kalp cerrahisi sonrası gerekebilir.
Geçici kalp pili yerleştirilmesi pili lokal anestezi altında yapılır. Geçici kalp pillerinde pili çalıştıran jeneratör oldukça büyüktür ve vücut dışındadır. İşlem genelde 20-30 dakika sürer.
Kalp Pili
Kalıcı ritim bozukluklarında kullanılır. Dünyada milyonlarca kişi kalp pili kullanmaktadır.
Kalpteki uyarı merkezinin yeterli hızda uyarı oluşturamaması veya uyarının çeşitli nedenlerle kesintiye uğraması nedeniyle kalp atışları aşırı yavaşlar ve hastanın normal yaşantısını sürdürebilmesi için normal kalp atışının tekrar sağlanması gerekir. Kalp atışını normal seviyesine çekmek için de kalp pile ihtiyaç duyulur.
Kalıcı kalp pilleri ileri derecede gelişmiş teknoloji ürünleri olup, kalbin çalışmasını sürekli hissederek gereğinde devreye girerler. Hastanın kalp hızı yavaşlamasından dolayı bayılma, fenalık, baş dönmesi, nefes darlığı gibi yakınmalarını ortadan kaldırarak yaşam kalitesine ciddi katkılar sağlarlar.
Pilin ortalama dayanma süresi olan 7 yıldır ve 6 ayda bir kontrol edilmesi gerekir.
Elektrofizyolojik Çalışma
Elektofizyolik çalışma hem bir tanı hem de tedavi yöntemidir.
Elektrofizyolojik çalışma, kasık ya da boyun damarlarına yerleştirilen ince kılıflardan geçirilerek, kalbe elektrod kateter denilen ince kabloların yerleştirilmesiyle gerçekleştirilen girişimsel bir yöntemdir. Kalbin içinden doğrudan alınan elektrik sinyalleri, gelişmiş bilgisayarlar aracılığıyla değerlendirilerek normalden sapmalar belirlenir. Çoğu kez hızlı kalp atışı, çarpıntı yakınması olan hastalarda, hastanın yakınma nedeni olan hızlı atışlar özel yöntemlerle kalbin içine yerleştirilen bu kablolardan verilen uyarılarla oluşturularak meydana geliş nedenleri araştırılır. Kısa devrelerin varlığı saptandığında radyo dalgalarından oluşan özel bir akım noktasal enerji uygulanarak taşikardi tamamen tedavi edilebilir.
Bu yolla bugün hızlı kalp atışı şeklindeki çarpıntıların (taşikardi) çoğunun kalıcı tedavileri olanaklı hale gelmiştir.
Tanısal amaçla yapılan elektrofizyolojik incelemeler 30-60 dakika sürer. Eğer tedavi edici bir girişim gerekirse bu, 1-4 saat kadar sürebilecek bir işlemdir.
Kateter Ablasyonu
Kateter ablasyonu, radyo dalgaları ile çarpıntıya yol açan bölgenin yakılarak ya da dondurularak yapılan ritim bozukluğu tedavisidir. İşlem çoğunlukla lokal anestezi altında yapılır.
Mitral Balon ( Valvüloplasti)
Mitral darlık, kanın kalp içerisindeki odacıkların birinden diğerine geçişi zorlaştıracak biçimde daralmasıdır. Bu nedenle kan akciğerlerde birikir. Bu da kişinin nefes darlığı hissetmesine neden olur. Orta ve ileri derecedeki darlıklarda Mitral Valvüloplasti ya da açık kalp ameliyatı yapılır.
Mitral valvüloplasti kasıktan katetarle girilerek yapılan ve daralmanın olduğu yere balon yerleştirilerek darlığın giderilmesi prensibine dayanan bir sistemdir. İşlem lokal anestezi ile yapılır.
Stent
Stent, balon işlemi ile açılan damarın tekrar daralma ihtimalini azaltmak amacıyla damar duvarına takılan ve çok ince metalik tellerden örülmüş silindirik bir kafestir.
Normal (ilaçsız ) stentler bu yeniden daralma işlemine karşı kısmen faydalı olurlar. İlaçlı sentlerde ise, özel ilaçlar damar duvarında hücrelerin çoğalıp orayı tekrar daraltmasını engellerler. Bu salınım elbette ki sürekli değildir. Ancak ilacın, yeniden daralma sürecinin en sık oluştuğu ilk dönemlerde salınması yeterli olmaktadır.
Aort Darlığının Ameliyatsız Tedavisi
TAVI yöntemi ileri yaşta, cerrahi kapak değişimi ameliyatı riski yüksek olduğu zaman uygulanmaktadır. TAVI uygulaması girişimsel kardiyoloji, kalp-damar cerrahisi, ekokardiyografi ve anesteziyoloji ekiplerinin birlikte çalışması ile yapılmaktadır.
TAVI yönteminde hasta genel anestezi altındayken, takılacak kapak bir bir stent kılıf içerisine konulur ve stent açıldığında kapak takılan bölgeye sıkıca tutunup yerleştirilir.
Kalp Deliklerinin Ameliyatsız Tedavi
Kasık bölgesinden katater yardımıyla kalbe girilerek yerleştirilen tıkayıcı cihazla kalp deliğinin kapatılması sağlanır. Genel anestezi altında gerçekleştirilen işlemde hastalar 24 saat içinde taburcu edilerek normal hayatlarına dönmektedir.