Üroloji, erkek ve kadının idrar yolları ile erkek üreme organlarını konu alan ve bu sistemlerin hastalıkları ile uğraşan cerrahi tıp bilimidir. Özetle aşağıdaki uzuvlarla ilgili her türlü rahatsızlık ürolojinin ilgi alanında yer alır.
- Böbrekler
- İdrar kanalları
- Mesane
- Prostat bezi
- Meni kanalları
- İdrar borusu
- Testisler
Üroloji, hem erişkin hem de çocuk hastalarla ilgilenir. Üroloji alt branşları aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
- Çocuk Ürolojisi
- Androloji (Cinsel İşlev Bozuklukları Tanı ve Tedavisi)
- Ürolojik onkoloji (Uro-oncology)
- Kadın ürolojisi- Ürojinekoloji
- Nöro-üroloji (Neurourology)
- Böbrek Hastalıkları
Ürolojinin İlgi Alanları
Çocuk Ürolojisi
Çocuk ürolojisinin başlıca ilgi alanları şunlardır:
- İnmemiş testis
- Hidrosel ( Su fıtığı)
- Hirospadiyas
- İşeme bozuklukları
İnmemiş Testis
Yumurtalardan her ikisinin ya da birinin doğumdan sonra torbada bulunmama halidir. Doğumdan sonraki ilk 10-12 ay içinde düzelebilir. Eğer bu sürede düzelmezse mutlaka ve gecikmeden tedavi edilmelidir. Tedavi, genellikle, ameliyatla yumurtayı torbaya indirip, orada sabitlemektir.
İnmemiş testis, tedavi edilmediği takdirde; kısırlık, yumurta kanseri gibi önemli sorunlar doğurabilir. Ayrıca, inmemiş testisle beraber genellikle fıtık da mevcuttur. Ameliyat sırasında fıtık da onarılmış olur.
Hidrosel ( Su Fıtığı)
Karın içi boşluğu ile yumurta torbası arasında yer alan kanaldaki karın içi zarı bağlantısının doğumdan sonra açık kalması ile oluşur. Bir ya da iki yumurtanın çevresinde, zaman zaman veya sürekli sıvı birikimi ile kendini gösterir.
Teşhis konduktan sonra, genellikle ilk bir yaşın sonuna kadar şişliğin kaybolması ve kendiliğinden şifa bulması beklenir. Düzelmediği takdirde, küçük bir operasyonla problem halledilir.
Hirospadiyas
İdrar deliğinin kamışın ucuna değil de, daha aşağıda bir noktaya açılması halidir. 300 erkek çocuktan birinde görülür. Hafif ve ağır dereceleri vardır. Ağır durumlarda; idrarın ileri doğru ve düzgün yapılamaması, penisin sertleşince bükük kalması, meninin istenilen yere boşalamaması gibi ciddi problemler doğurur.
Hipospadiyasın tek tedavisi, deneyimli ellerde yapılacak titiz bir ameliyattır.. Ameliyat için en uygun zaman, 1-2 yaş arasıdır.
İşeme Bozuklukları
Çocukluk çağında sık rastlanan, ancak genellikle ihmal edilip ciddi problemler doğurduğunda farkedilen bir durum da işeme bozukluklarıdır. Gece veya gündüz idrar kaçırmaktan, zor ve sıkıntılı işemeye; uzun süre idrarını tutmaktan sık sık tuvalete gitmeye kadar değişik tablolarla karşımıza çıkan bu bozukluklar, mutlaka titiz ve ayrıntılı bir ürolojik araştırma gerektirir.
İşeme bozuklukları
önemsenmeyip ihmal edilirse, bazen, ciddi böbrek iltihapları, organ kayıpları, hatta böbrek yetmezliği gibi tehlikeli sonuçlar doğurabilir.
Androloji ( Cinsel İşlev Bozuklukları Tanı ve Tedavisi)
Androloji, erkek ve kadın cinsel sağlığı ve erkek kısırlığı alanlarını inceleyen tıp dalıdır. İlgi alanları şu şekilde sıralanabilir:
- Erkeklerde ereksiyon kusurları
- Kadın cinsel işlev bozuklukları
- Erkek kısırlığı
Erkeklerde Ereksiyon Kusurları
Sertleşme sorunu her on erkekten birini etkileyen yaygın bir problemdir.
Sertleşme sorunu başarılı cinsel teması sağlayabilecek sertlik düzeyine ulaşamama veya bu sertlik düzeyini yeterince sürdürememe hali olarak tanımlanır. 40 yaş üstü erkeklerde daha sık gözükmektedir. Sertleşme sorunu yaşayan erkeklerin diğer cinsel fonksiyonları çoğu zaman normaldir.
Sertleşme sorununun nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
- Psikolojik nedenler
- Damar hastalıkları
- Sinir sistemi hastalıkları
- Yüksek tansiyon ve diyabet
- Sigara kullanımı
- Kullanılan ilaçlar
- Hormonal nedenler:
Tedavi yönteminin seçimi nedenin fiziksel veya psikolojik olmasına bağlıdır. Sorun psikolojikse, seks terapisi konusunda uzmanlaşmış psikologların yardımı alınmalıdır.
Fiziksel nedenlere bağlı sertleşme sorununda kullanılan 4 ana tedavi yöntemi vardır:
- Ağız yoluyla kullanılan ilaçlar
- Vakum cihazı
- Penis içine enjeksiyon: İnce bir iğne yardımıyla damar genişletici ilaçlar enjekte edilir. Bu ilaçlar penis dokusunu gevşetmek ve damarları genişletmek suretiyle etki eder
- Penis protezi: Penis protezi cerrahi müdahale ile penis içine yerleştirilen iki adet sentetik silindirden oluşur. Protez idrar yapma eylemini ve boşalma, orgazm gibi cinsel fonksiyonları etkilemez
Bu tedavi yöntemleri nedeni ortadan kaldırmaz. Fakat cinsel teması sağlayacak sertleşme düzeyine ulaşılmasını sağlar.
Kadın Cinsel İşlev Bozuklukları
Cinsel işlev bozukluğu çeşitli organik ve psikolojik nedenlerle oluşabilir. Kadınlarda görülme sıklığı %40 seviyelerindedir. Kadınlarda cinsel işlev bozuklukları aşağıdaki şekilde gruplandırılır.
- Cinsel İsteksizlik
Cinsel isteğin azlığı/yokluğu hatta cinsellikten tiksinme şeklinde görülebilir
Organik ve psikolojik nedenlerle oluşabilir.
- Uyarılma bozuklukları
Uyarılma bozukluğu yaşayan kadınlarda ön sevişme ve cinsel ilişki boyunca zevk almaya yetecek kadar uyarı oluşmaz. Sebepler arasında sistemik hastalıklar (diabet gibi), hormonal problemler, menopoz, ilaç kullanımı, cerrahi girişimler sonucu ortaya çıkabilen sinir zedelenmeleri sayılabilir.
- Ağrılı Cinsel İlişki (Disparoni)
Tıp dilinde “disparoni ” olarak tanımlanır ve cinsel ilişki sırasında ağrı duyulması anlamama gelir. Kadınlarda cinsel organlara yönelik cerrahi girişimlerden sonra %30 oranında ağrı bozukluğu gelişmekte ve bu şikayetle kliniğe başvuran kadınların %40′ında üreme organlarına ait tıbbi problem saptanmakladır
- Vajinismus
Vajinismus; vajinanın 1/3 dış kısmının cinsel ilişki aşamasında istemsiz olarak kasılması ve penisin girişine engel olmasıdır. Travma, tecavüz ve geçirilen cerrahi girişimler sonucu gelişebilir. Bunun dışında doğum sırasında açılan ve dikiş atılan bölgede oluşan dokular cinsel organlara ve cinsel salgı bezlerine ait iltihaplı hastalıklar ve menopozdaki vajinal değişiklikler nedeniyle de oluşabilir.
Vajinismus sıklıkla psikolojik nedenlerle veya yetiştirilme koşullarına bağlı olarak da karşımıza çıkmaktadır. Tıbbi tedavi, psikoterapi ve cinsel terapi görülmesini gerektirir.
Cinsel işlev bozukluklarında önce gerekçe tespit edilerek gerekçeyi ortadan kaldıracak tedavi yöntemi uygulanır. İlaç veya vakum gibi cihazlı terapilerden, psikoterapiye kadar uzanan bir tedavi yelpazesi vardır. Yeni tedavi yöntemleri üzerinde çalışmalar sürmektedir.
Erkek kısırlığı (infertilite)
İnfertilite genel olarak üreme fonksiyonunun yerine getirilememesi olarak tanımlanır.
Erkek infertilitesi birçok sebebe bağlıdır. Sperm üretim bozuklukları, sperm kanallarındaki tıkanıklıklar, sperme karşı antikor varlığı, testis travması, hormonal bozukluklar, anatomik problemler, varikosel, geçirilmiş hastalıklar, enfeksiyonlar ve bazı ilaçlar infertiliteye yol açabilir.
İnfertilite tanısı için öncelikle hastanın tıbbi öz geçmişi ve alışkanlıkları ( sigara vb) değerlendirilir. Ardından fiziksel muayene yapılır. Teşhis meni analizi, idrar analizi, hormon analizi gibi tetkiklerle desteklenir. Tedavi genel anlamda sorunun kaynağına yönelik olarak yapılır. Enfeksiyonlar ve hormonal bozukluklar ilaç verilerek tedavi edilir.
İnfertil erkeklerin % 60′ında varikosel bulunur. Varikosel sperm üretimini etkiliyorsa veya testiste küçülme yapıyorsa tedavi edilir.
Ürolojik Onkoloji
Ürolojik organların kanserleri ile ilgilenen üroloji alt bölümüdür.
Ürolojik kanserler erken teşhis edildiğinde tedavisi de mümkün olmaktadır. Başlıca ilgili alanları şunlardır:
- Prostat kanseri
- Mesane kanseri
- Böbrek kanseri
- Testis kanserleri
Prostat Kanseri
Sadece erkeklerde görülen Prostat kanserinin sebebi tam olarak bilinmese de yaş, ırk ve genetik faktörlerin önemli rol oynadığı tespit edilmiştir. Bu etkenler arasında yaş en önemli etken olarak öne çıkmaktadır. Prostat görülme sıklığı 50 yaş ve üzerinde ciddi artış göstermektedir.
Prostat kanseri bazı hastalarda hiç belirti vermez. Bazı hastalarda ise sık, güçlü, ağrılı idrar yapma; idrarda kan ve iltihap olması; damla damla idrar yapma gibi belirtiler görülebilir..
Prostat çok yavaş ilerlediğinden ilaçla tedavi edilebildiği için cerrahi operasyonla da tedavi yapılabilir.
Mesane Kanseri
Mesane (idrar torbası) idrarın birikmesi ve boşalmasını sağlayan organımız olup, mesaneyi oluşturan hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalmasına da mesane kanseri denir Mesane kanserlerinde erken tanı ve tedavide genellikle tam olarak iyileşme söz konusudur. Bu hastalık sigara içenlerde boya, kimya ve lastik sanayiinde çalışan işçilerde daha fazla görülür. Çoğunlukla idrarda kan görülmesi yoluyla kendini gösterir.
Mesane kanserinde tespit edildiğinde temel olarak yapılacak ilk işlem ameliyathane şartlarında tümoral kitlenin mümkün olan en fazla şekilde endoskopik olarak kazınmasıdır Bu ameliyat sonrası alına parçaların patolojik incelemesi sonucunda mesane kanserinin kesin tanısı ve ne kadar ilerlediği belirlenecektir.
Saldırganlığı düşük yüzeyel mesane kanseri tedavisi TUR-Mesane tümörü operasyonu ile mesanenin kanserli dokudan arındırılması ve nüks oranlarının düşürülmesi için idrar kesesinin içinin immunolojik veya kemoterapötik ilaçlarla yıkanması esasına dayanır.
Saldırganlığı yüksek kas tabakasına yayılmış mesane kanserlerinde mesanenin tamamen çıkarılması ve idrarın biriktirilmesi için bağırsaktan yapılan yeni torbanın eski idrar kesesi yerine takılması yöntemi sıklıkla kullanılmaktadır.
Böbrek Kanseri
Böbrek kanseri genellikle 50-70 yaşları arasında ortaya çıkar. Erkekte kadına göre 2- 3 kat daha fazla görülür. Böbrek kanserinin nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir. Ancak, sigara, genetik faktörler, yüksek tansiyon, şişmanlık, mesleki risk faktörleri ( çelik endüstrisi, petrol, kadmiyum, kurşun endüstrisi çalışanları) ve radyasyona maruz kalma gibi faktörler riski artırmaktadır.
Böbrek kanserleri başlangıçta fazla belirti vermezler. Ancak tümör ilerledikçe idrarda kan, ağrı, iştahsızlık, kilo kaybı, tekrarlayıcı yüksek ateş, yüksek tansiyon ve kansızlık gibi belirtiler ortaya çıkar.
Cerrahi böbrek tümöründe esas tedaviyi oluşturur. Radyoterapi cerrahiyi destekleyici olarak uygulanabilmektedir.
Testis Kanserleri
19–44 yaşları arasındaki genç erkeklerde en sık rastlanılan kanser türüdür. Erkeklerde görülen kanserlerin %1 ini oluşturur. Kafkasyalı erkeklerde görülme sıklığı diğer ırklara oranla daha fazladır.
En yaygın belirtileri ağrı, herhangi bir testiste kitle veya büyümedir. Testis kanserinde ürologlar tarafından yapılan cerrahi müdahale sonrası kemoterapi ile tedavi uygulanabilmektedir.
Kadın Ürolojisi ( Ürojinokoloji)
Başlıca ilgi alanları şunlardır:
- İstemsiz idrar kaçırma
- Aşırı aktif mesane
- Pelvik organ sarkmaları
İstemsiz İdrar Kaçırma
Mesanenin (idrar torbasının) iki önemli fonksiyonu vardır. Birisi idrarı depolamak diğeri ise boşaltmaktır. İdrar depolama işlevinin aksadığı durumlarda idrar kaçırma ortaya çıkar. Bu durum her zaman mesaneden kaynaklanmayabilir. İdrar yolunun son kısmındaki tıkanmalar, idrar yolu enfeksiyonları, idrar tutucu mekanizmanın hasarlanması da değişik türden idrar kaçırmalara neden olmaktadır.
Özellikle kadınlarda gülme, öksürme ve ağır kaldırma sırasında ortaya çıkan idrar kaçırma oldukça sık görülen bir rahatsızlıktır.İdrar kaçırma, bir hastalık değil bir belirtidir. Genelde tehlikeli bir durumun habercisi olmamakla birlikte kişinin hayatını olumsuz etkiler.Nedenler saptanarak, önce egzersizler veya ilaç tedavisi denenir.
Aşırı Aktif Mesane
Yaşam kalitesini ciddi oranda bozan bir rahatsızlıktır. Bireyler günlük yaşamlarını etkileyecek sıklıkta tuvalete sık gider ve ani sıkışmalar nedeni ile ileri durumlarda idrar kaçırmalar da gerçekleşir. Yapılan araştırmalar 20-70 yaş arasındaki kadınların %60’ında hayatlarının bir döneminde veya sürekli olarak bu şikayetin olabileceği bildirilmiştir.
Pelvik Organ Sarkmaları
Mesane, rahim, makat ve bağırsakların sarkması hem anatomik hem de gündelik yaşamda ciddi sorunlar yaratabilmektedir. Pelvik taban kaslarının güçlendirilmesi yoluyla, egzersiz ve biofeedback tedavileri ile rahatsızlık erken evrelerde cerrahisiz tedavi edilebilirken, daha ileri evrelerde de artık son derece basit cerrahi müdahalelerle bayanları bu dertten kurtarmak mümkün olabilmektedir.
Nöro-Üroloji
Vücutta tüm organların olduğu gibi işeme fonksiyonunun da kontrolü sinir sistemimiz tarafından yapılmaktadır. Nöro-üroloji, omurilik, beyin, periferik sinirlerin rahatsızlıklarına bağlı olarak işeme sorunu ortaya çıkan hastaların tanı ve tedavisini üstlenen birimdir.
Böbrek Hastalıkları
Böbrek, kanımızdaki zararlı maddeleri süzme görevini yerine getiren bu organımızdır. Böbrekte görülen başlıca rahatsızlıklar şunlardır:
- Nefrit
- Albumin
- Böbrek taşları
- Üremi
- Böbrek kanseri
- Böbrek yetmezliği
Nefrit
Böbreğin iltihabi hastalıkları nefrit olarak isimlendirilir. Bu hastalık böbrek yetmezliğinin oluşmasındaki en önemli sebeplerden birisidir. Mikrobik ve mikrobik olamayan nefrit olarak 2’ye ayrılır.
Hızlı ilerlediği durumlarda kronik böbrek yetmezliği oluşur ve hasta diyaliz ihtiyacı duyabilir. Her hastada tedavi yöntemi farklıdır. Böbrek biyopsisine göre tedavi şekli belirlenir.
Albumin
Böbreğimizde bulunan idrar süzme kapsüllerinin tam randımanlı olarak çalışmamasından dolayı oluşan bir hastalıktır.
Böbrek Taşları
Kişide bulunan idrar yollarında oluşan iltihap sonucu eğer bir tıkanma olur ise, buradaki maddeler çökelerek vücudumuzda böbrek taşlarını oluşturmaktadır. Bunun sonucunda böbrek taşları da böbreğimizde ciddi anlamda şiddetli ağrı ve kanamalara sebebiyet vermektedir.
5 mm’ ye kadar olan taşların büyük çoğunluğu ilaç tedavisi ve bol sıvı alımı ile düşürülebilir. Taşın boyutu büyüdükçe müdahalesiz düşürme olasılığı azalır.
ESWL (Vücut dışından şok dalgaları ile taş kırma) böbrek taşlarının tedavisinde en sık kullanılan yöntemdir. Vücut dışında oluşturulan şok dalgaları taş üzerine odaklanarak tedavi sırasında taş küçük parçalara bölünür. Daha sonra bu parçaların idrarla atılması beklenir.
Perkütan Nefrolitotripsi (PNL) böbrek içindeki taş 2 cm’den büyük olduğunda veya ESWL ile kırılamadığında uygulanan güncel bir endoskopik ameliyat yöntemidir. Genel anestezi altında bel bölgesinde 1 cm’lik kesiden oluşturulan bir yoldan böbreğin içerisine girilerek taşlar bir bütün halinde veya kırılarak aynı yoldan dışarı çıkartılır.
Diğer bir cerrahi tedavi yöntemi ise üreteroskopidir. Bu yöntemde üreteroskop denilen aletler ile üreter içine girilerek, taşlar lazer ile kırılır. Üreteroskopinin avantajı, üreteroskopların kıvrılabilir olması ve bu nedenle de böbreklerdeki cepçiklere dahi girebilmesidir.
Üremi
Kan vasıtasıyla böbreklere taşınan ve idrarla dışarı atılan zararlı maddelere üre denir. Ürenin, idrarla dışarıya atılmayıp, vücutta kalması durumunda meydana gelen hastalığa da üremi denir. Bu hastalık böbreğin yeterli derecede üreyi süzememesi sonucu oluşmaktadır. Hastada devamlı baş ağrısı, görme bulanıklığı, hıçkırık, gündüzleri uyuma ihtiyacı ve geceleri de uykusuzluk görülür. Vakit kaybetmeden tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.
Böbrek Kanseri
Böbrek kanseri genellikle 50-70 yaşları arasında ortaya çıkar. Erkekte kadına göre 2- 3 kat daha fazla görülür. Böbrek kanserinin nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir. Ancak, sigara, genetik faktörler, yüksek tansiyon, şişmanlık, mesleki risk faktörleri ( çelik endüstrisi, petrol, kadmiyum, kurşun endüstrisi çalışanları) ve radyasyona maruz kalma gibi faktörler riski artırmaktadır.
Böbrek kanserleri başlangıçta fazla belirti vermezler. Ancak tümör ilerledikçe idrarda kan, ağrı, iştahsızlık, kilo kaybı, tekrarlayıcı yüksek ateş, yüksek tansiyon ve kansızlık gibi belirtiler ortaya çıkar.
Cerrahi böbrek tümöründe esas tedaviyi oluşturur. Radyoterapi cerrahiyi destekleyici olarak uygulanabilmektedir.
Böbrek Yetmezliği:
Böbreğin başlıca işlevleri vücut su, tuz, kalsiyum dengesinin sağlanması, idrar aracılığı ile zararlı maddelerin ve ilaçların vücuttan atılması ve hormon, şeker metabolizmasına olan katkılarıdır. Böbrek yetmezliğinde böbreğin bu işlevlerinde bozulma olur. Böbrek yetmezliği ani (akut) veya sinsi (kronik) seyirli olmak üzere iki şekilde gelişebilir.
Akut böbrek yetmezliğinin nedenleri şunlardır:
- Ağır kanama, kusma, ishal, yanık sonucu kan basıncında düşme
- Gebelik zehirlenmesi, sağlıksız koşullarda yapılan düşükler
- Kalp yetmezliği
- Böbrek hastalıkları
- İdrar yollarında tıkanıklık
- Geçirilen ameliyatlar
- İlaçlara bağlı akut böbrek yetmezliği sık karşılaşılan bir sorundur, bu nedenle ilaçlar kesinlikle doktor denetiminde kullanılmalıdır.
Kronik böbrek yetmezliğinin nedenleri şunlardır:
- Nefrit
- Şeker hastalığı
- Hipertansiyon
- Taş, tıkanma, tümör gibi idrar yolu hastalıkları
- Böbrek kistleri
Böbrek yetmezliğinde görülen belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
- Gece idrara kalkma
- Halsizlik, nefes darlığı, çarpıntı
- İdrar miktarında azalma,
- Hipertansiyon
- El, ayaklar ve göz etrafında şişmeler
Ürolojide Kullanılan Tanı Yöntemleri
Ürolojik hastalıkların teşhisinde en sık kullanılan tanı yöntemleri şunlardır:
- IVP
- Ultrasonografi
- Ultrason eşliğinde çoklu prostat biopsisi
- BT ( Bilgisayarlı tomografi)
- MR Görüntülemesi
- Sintigrafi
- Endoskopik incelemeler
- Ürodinamik incelemeler
- Spermiogram
- VSG
İVP
Damardan verilen opak ilacı böbrekler tutar ve çekilen grafiler ile böbrek, idrar yolları görüntülenir.
Ultrasonografi
Ultrasonda vücudun iç organlarını görmek için ses dalgaları kullanılır. Kullanılan ses dalgaları İnsan kulağının duyamayacağı derecede yüksek frekanslardadır. Her doku gönderilen sesi farklı miktarda yansıtacağı için algılanan görüntüde farklı olur. Böylece doku ve organlar ultrason cihazının ekranında görülmüş olur. Bu yöntem ile kist, tümör gibi dokular farklı görüntü tespit edilebilir.
Doppler ultrasonografi ise bir damar içindeki kan akımı miktarı ve bu akımı bozan hastalıklar teşhis edilir. Yine ses dalgaları göndererek uygulanır, ancak kan hareketli bir yapı olduğu için ses frekanslarında değişimler olur ve bu şekilde kan akımı hakkında bilgi sahibi olunur.
Ultrason eşliğinde çoklu prostat biopsisi
Prostat kanseri tanısında mutlaka yapılmalıdır. Ultrason eşliğin şüpheli bölgeden parça alınması esasına dayanır.
(BT) Bilgisayarlı tomografi
X ışınları kullanılarak vücuttaki doku ve organların kesitsel görüntüsünü veren özel bir görüntüleme yöntemidir. Sıradan radyografilerle göre BT ile kafa yaralanmaları, beyin tümörleri ve diğer beyin hastalıkları hakkında daha ayrıntılı bilgi edinilir. BT ile kemik, yumuşak dokular ve kan damarları da görüntülenebilir.
MR Görüntülemesi
MR yani Manyetik Rezonans Görüntüleme, ağrısız ve x-ışını gibi zararlı olabilecek ışınlar kullanmayan yani radyasyon içermeyen bir tanı tekniğidir. Özellikle yumuşak dokuların görüntülenmesinde başarılı sonuçlar veren MR’ da güçlü bir manyetik alanda radyofrekans dalgaları aracığıyla görüntü oluşturulur. Yumuşak dokulardaki başarısı nedeniyle diğer tanı yöntemlerinde tespit edilemeyen kanserli alanlar tespit edilebilir.
Sintigrafi
Damardan radyoizotop madde vererek, bunların böbrekte tutulup atılmasını görüntüleme esasına dayalı bir tekniktir. Tümör tanısında çok faydalı bir yöntemdir.
Endoskopik İncelemeler
- Sistoskopi: .Lokal veya genel anestezi altında dış idrar yolundan idrar kesesine girilerek yapılan inceleme şeklidir. Üstünlüğü doğrudan mesaneyi ve dış idrar yolunu gözlemlemedir.
- RGP: Sistoskopi yapılırken böbreklere ince kateter konur sonradan içinden opak ilaç vererek böbrek içi kanallar, böbrek havuzu ve iç idrar yolları değerlendirilebilir. Bu incelemeye retrograd pyelografi denir. Daha çok çalışmayan veya diğer yöntemler ile tam değerlendirilemeyen böbrek ve böbrek yollarını değerlendirdiğimiz yöntemdir.
- Üreteroskopi: Sistoskopa göre çok daha ince uzun aynı nitelikte bir alettir. Mesanenin daha yukarısında olan iç idrar yolunu gözlemek amacıyla kullanılır.
Ürodinamik İncelemeler
İdrar kesesi basınçlarının ve işeme olayının değerlendirilmesine yardımcı bir testtir. Bunlardan en basiti üroflowmetredir.
Spermiogram
Kişinin tohumlama gücünü gösteren bir tetkiktir. Erkekten boşalma sonu alına meni incelenerek yapılır.
VSG
Erkeklik yollarını gösteren bir incelemedir. Lokal anestezi altında meni kordonu skrotum içinde el yordamı ile bulunur ve opak madde verilerek meni yolları görünür hale getirilir.
Ürolojide Kullanılan Tedavi Yöntemleri
Ürolojide kullanılan başlıca tedavi yöntemleri şunlardır:
- Robotik cerrahi
- ESWL ( Vücut dışından ses dalgalarıyla taş kırma)
- Böbrek Nakli
Robotik Cerrahi
Robotik Cerrahi Sistemi; cerrahın konforlu olarak oturup ameliyat yapabildiği, parmakla kontrol ettiği kolları ve ayakla kontrol pedalları bulunan bir cerrah konsolu ile robotik kolları taşıyan ünite ve 540 dereceye kadar hareket kabiliyeti olabilen enstrümanlarla üç boyutlu görüntü veren optik sistemlerden oluşmaktadır. Uzun süren ameliyatlarda doktor oturarak ergonomik bir pozisyonda çalıştığı için ameliyata uzun süre konsantre olabilmekte ve aynı zamanda yorgunluğa bağlı el titreşimleri robot tarafından süzüldüğü için ameliyatın başarısı da artmaktadır.
Robotik cerrahi ile yapılan ameliyatlarda daha hızlı iyileşme sağlanmakta ve özellikle prostat kanserinde cinsel fonksiyonlar daha az etkilenmektedir.
Ameliyatın gelişmiş optik sistemleri yardımıyla yapılışı açık cerrahiden çok daha detaylı bir görüş alanı sağlar. Ayrıca opere edilen alan 12 kata kadar büyütmenin avantajı olarak ameliyat daha az doku travmasına neden olur ve bu da ameliyat sonrası hızlı iyileşme ve daha iyi onkolojik sonuçlar elde edilmesi demektir.
ESWL (Vücut dışından ses dalgalarıyla taşı kırma)
Son derecede kolay ve konforlu bir tedavidir. Taşlar ses dalgalarıyla kırılarak küçük parçalara ayrılır ve idrar kanalından vücut dışına atılır. Genellikle bu yöntemle 2.5 cm’den küçük taşlar %85-90 başarıyla tedavi edilmektedir.
Böbrek Nakli
Böbreklerimizin hayatımızı ve aktivitelerimizi sürdürmeye yetecek kadar fonksiyonlarını yapamaması sonucu yeni bir böbreğin ameliyatla vücudumuza yerleştirilmesi işlemine böbrek nakli denir.
Diyaliz süreci hastaların yaşantısını ruhsal ve fiziksel olarak negatif etkileyen bir süreçtir. Nakil olmadan önce diyalize bağlı bir hayat sürmek zorunda kalınırken, nakil sonrası kişi bağımsız olabilmektedir. Böbrek nakli olan kişiler kendi gücünü yeniden kazanır, sosyal ve fiziksel etkinlikleri iyileşir.
Akrabadan ya da uyumlu dokuya sahip akraba dışı kişilerden nakil yapılabilir. Başarı oranı oldukça yüksek bir işlemdir.